top of page

Tüm Paylaşımlar

Bu Normal Mi?

  • Yazarın fotoğrafı: acarsimay
    acarsimay
  • 15 Ara 2018
  • 2 dakikada okunur

Bir gün bunları anlatacağız, unutmayınız. Yıl 2018, aylardan Aralık.. Dışarısı soğuk fakat eskisi gibi değil. Ağaçların çıplaklığı üzerine bir kuş konmadıkça içimizi ürpertiyor ve hepimiz mutsuzuz. Herkes yalnız ve mutsuz olduğu için sesini duyurmaya çalışıyor, üstelik yanlarında birileri varken. Hem insanlardan uzak olmak, hem de onlara tüm yaşamımızı göstermek istiyoruz. Kendimizle kavga ediyor, kararlar almakta zorlanıyor, hayatımızı yönetemiyoruz. Birini kaybettiğimizde daha az canımız yanıyor artık. Hata yaptığımızda daha az üzülüyor, mutluluklarımızı daha az paylaşıyoruz. Kalbimizde hep kötü olanı saklayıp her şeyden önce kendimize haksızlık ediyoruz. Ama ne var biliyor musunuz? Hak ediyoruz.

Her gün normal olmak için uğraşıyoruz. Önceleri insanlar farklı olmaya çalışırlardı, artık bunun da bir önemi kalmadı. Herkes içsel problemleriyle baş ederken normal olmak için sarf ettiği çabayı anlatmaktan başka bir şey yapamaz hale geldi. Kulak verin, herkesin sırtında taşıyamadığı problemleri var ve soracak olursanız eğer diğerlerine ; “aslında kimse normal değil”.


“Personne ne se rend compte que certaines personnes dépensent une énergie énorme simplement pour être normales.””Bazı insanların sadece normal olmak için ne kadar çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor” Albert Camus



Yaşama dair her şeyini yitirmiş Meursault’tan duyduğumuz bir cümle bu Yabancı’da*. Kendisiyle hesaplaşan, yaptıklarına asla anlam veremeyen, kararlarından emin olamayan ve yahut karar veremeyen, suçluluk duygusunu unutan, ufak şeylere dahi tahammülü kalmayan insanları temsil etmiş Monsieur Meursault. Hepimiz bu hale geliyor gibiyiz. Psikolojik problemler yaşadığımızda, duygularımız değişkenlik gösterdiğinde, normal olmaya çalıştığımızda önce diğerleri tarafından ötekileştiriliyor daha sonra elimizdekileri bırakıyor ve yalnızlığımızda boğuluyoruz. Bu durumda yalnızlık bizim tercihimiz mi oluyor diye düşündüğümde kendimle büyük bir tartışmaya giriyor, her defasında farklı cevaplar alıp aynı şeyi düşünmeye devam ediyor sonra da yine Meursault gibi şunu söylüyorum ;

“Ça m’est egal”



* Albert Camus – Yabancı

댓글


©2023 by Simay Acar. Proudly created with Wix.com

bottom of page